Ekolojik tıp ve suyun hafızası

Ekolojik tıp ve suyun hatırası hakkında konuşmak için fiziği tıptan ayıran sınırın ötesine geçmeliyiz. Bu, maddeyi ve karanlık tarafını içeren, yani duyularımızla maddeyle hemen algılayamadığımız, ancak hala tam olarak çalışılmayan frekansların yayılmasıyla varolan ve çalışan bir yolculuktur.

Bu nedenle, bizi, terapötik tedaviler için mıknatıslanmış su kullanan insan duyularına algılamayacak , fiziksel olayları kullanarak tedavi eden yeni bir bilimsel disiplin olan ekolojik tıbbın doğuşuna yol açan teşvik edici bir yolculuğa çıkması için kimya dilini terk ediyoruz .

Suyun "hafızası"

Hepimiz suyun mükemmel bir elektrik iletkeni olduğunu biliyoruz ve bu fiziksel özellik sayesinde, örneğin Bach çiçeklerinin titreşimsel çözümlerini mümkün kılıyoruz. Aslında, çiçeğe temas eden su, bir teypmiş gibi, daha sonra alındığında salınacağı gibi frekansları alır. Ama birileri daha ileri gitti.

Biyo-kimyager Lee H. Lorenzen, tedavi edici etkileri olan, enerjilendirilmiş bir su olan " mikroküreşör suyu r" nin keşfidir . Su en iyi evrensel çözücüdür, çünkü temas ettiği solütlerden gelen bilgileri kaydedebilir ve aktarabilir, özellikle kendi elektromanyetik alanlarına (CEM) sahip olan " kümeler " adı verilen molekül gruplarını oluşturur ve serbest bırakır., onunla temas ettiği sıvılar fiziksel temasa geçtiğinde. “ BT potansiyelindeki fark ” için tazminat denir; ve ortam veya bu değiş tokuşu elde etmek için kullanılan arayüz, temas eden iki sıvının (su ve bilgili kümeler) elektromanyetik alanıdır.

Masaru Emoto 1984'ten beri suyun hafızasını ve insan düşünceleriyle olan ilişkisini incelemektedir . Soğutma tekniğini geliştirdikten sonra, farklı su türlerini (-4 ° C'lik konvansiyonel bir sıcaklıkta kabul edilir), Dünyadaki farklı şehirlerin su kemeri gibi suları incelemeye ve fotoğraflamaya başladı. kaynaklardan, göllerden, bataklıklardan, buzullardan gelen bozulmamış kaynakların sularına ait buz kristalleri ile insan aktivitesi ile temasta bulunan buz arasındaki farkı gözlemlemek.

Daha sonra suyu müziğin sıklığına, kelimelere (hatta su örneklerinin şişelerinin etiketlerinde yazılı olanlara) ve hatta düşüncelere maruz bırakma konusunda bir fikri vardı. Deneylerinin sonuçları, su kristallerinin bu şekilde işlendiğini, aldıkları mesajlara bağlı olarak yapı değiştirdiğini göstermektedir. Kristallerin görüntüleri o kadar etkileyici ki, Masaru Emoto, kitapları yayınlayarak ilgilenen tüm insanlara sunmaya karar verdi.

Emoto, 1999'dan beri, çeşitli frekanslara reaksiyonu gösteren su kristallerinin güzel görüntüleri eşliğinde, suyun pozitif ve negatif titreşimlere tepki verme konusundaki teorisini ortaya koyduğu " Sudan Mesajlar " ı yayınladı. . İddiaları, kontrollü şartlar altında ifadelerinin çoğaltılmasının imkânsızlığı nedeniyle, bilimsel bir delil bulunmadığının altını çizen uluslararası bilim topluluğu tarafından eleştirildi. Ancak, tüm bilim adamları öyle düşünmüyor. Emoto'nun araştırmasıyla aynı zamanda, diğer iki Avrupalı bilim adamı, su belleği olgusuyla ve içindeki değerli bilgileri ele alarak şaşırtıcı sonuçlara yol açtı.

Ekolojik tıp

Nobel Tıp Ödülü Luc Montagnier’in koordine ettiği iki uluslararası çalışma ve biri İtalyan’ olan Neuss, Uluslararası Fizik Dergisi’nde bilinen Uluslararası Biyofotonik Enstitüsü'nden fizikçi Emilio Del Giudice " DNA, dalga ve su " başlığıyla , önemli bir sonucu vurguluyorlar: pratikte bazı DNA dizileri , aynı DNA özelliklerinin bazılarını depolayan yüksek oranda seyreltilmiş sulu çözeltilerde düşük frekanslı elektromanyetik sinyalleri indükleyebilir.

Bu keşifler sayesinde - Montagnier açıkladı - “Şimdiye dek insan vücudunda mevcut biyolojik suyun bilgilendirici özelliğine dayanarak hiç tasarlanmayan teşhis sistemleri geliştirilemedi. Bu nedenle Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz, Romatoid Artrit gibi kronik hastalıklar ve HIV-AIDS, influenza A ve hepatit C gibi viral hastalıklar vücudumuzun suyunu (biyolojik su) özel sinyaller vererek bildirir. daha sonra okunabilen ve deşifre edilebilen elektromanyetik dalgalar ”.

Bu nedenle suya, kodları, yapıları ve bilgileri, örneğin, " çözündürmek ", polarize etmek ve molekül kümelerini (kümeleri) kümelemek için, polaritelerde bulunan bir veya daha fazla elektromanyetik alanın "uygulanması" yoluyla özümsemek mümkündür. Modern kuantum fiziğinin titreşimli ilaçlara temel bir katkı sağlayabileceğini gösteren bir adım.